Neden Hep Mutsuzum ? - Libertine

Neden Hep Mutsuzum ?

İnsan

Hiçbir insan daima mutlu yada daima mutsuz olamaz. Kalıcı mutluluğun formülü olmadığı gibi kalıcı mutsuzluğun mümkünatı da yoktur. İnsan beyni çok karmaşık bir yapıya sahiptir öyle ki mutsuz olduğunuz anlarda sanki hayatınızın tamamı böyleymiş gibi hissedersiniz ve sürekli olarak hayatınızdaki olumsuzlukları düşünürsünüz. Mutlu anlarınızda ise bu durum bu kadar güçlü olmasa da herşeyi yapabilecekmişsiniz gibi gelir ve anlık olarak yeni kararlar alırsınız yeni birisi olacağım diye düşünürsünüz ancak finalde gene aynı kişi olur ve hayatınıza devam edersiniz. 

Kendinizi kandırmayın, her zaman mutsuz değildiniz, her zaman mutlu da olamazsınız, duygu durumları geçicidir, anlıktır. En büyük mutluluk alışana, en büyük hüzün unutana kadar sürer. 




Neden Böyle Hissederiz ?

Böyle hissederiz çünkü insan beyni böyle tasarlanmıştır. Buna sebep olan şey ise dopamindir. Kısaca, dopamin salgılandığı zaman insan mutlu hisseder. Dopamin; yeni birşey satın aldığınızda, bir başarı elde ettiğinizde, yeni birşeylerle karşılaştığınızda vucütta doğal olarak salgılanan bir kimyasaldır. Tabi bu tanım çok genelleştirilmiş hali, aslında çok daha kapsamlı ve etkili bir kimyasaldır. 

Basit bir örnekle açıklayalım; varsayalımki yeni bir ev satın aldınız. Şu an durduğunuz evden çok daha büyük ve çok daha yeni. Olağan dışı bir durum olmadığı sürece bu yeni evinize alışana kadar çok mutlu olacaksınız, keşfettikçe dopamin salgılayacak vucüdunuz. Ancak 4 yada  5 ay sonunda eski evinizde olduğu gibi duygu durumunuz normale dönecek, ne kadar büyük ne kadar yeni de olsa artık alıştınız görecek yeni birşey kalmadı, sıradan bir ev, dopamin üretimi durdu. Artık ilk günki kadar mutlu olmayacaksınız. İşte bu durum insan hayatında hemen herşey için geçerlidir. İnsan yeni olan herşey için belli bir süre mutlu olur, heyecan duyar, taaki alışana dek. Bunun gerçekliğini kontrol etmek için kısaca geçmişnize bir bakın, telefonunuzu yeni aldığınız o ilk gün ne kadar mutluydunuz, bir ay sonra eski telefonunuza karşı ne hissediyorsanız aynı duyguya döndünüz. Yada bilgisayarınız için yada mobilya veya arabanız, eviniz. Bu durum hemen herşey için aynı sonucu yaratır. 

Mutluluk göreceli bir kavramdır, insanlar hatta canlılar çok farklı şeylerden mutluluk duyabilirler. Mutlu olmak için gereken eşikler ise kişinin mevcut durumuna göre azalır ya da artar. Mesela bir çocuk ve bir yetişkin için mutlu olma eşiklerini karşılaştıralım, küçük bir çocuğu neler mutlu edebilir? Bir bisiklet, bir oyuncak, annesinin şefkati yada en basitinden bir çikolata, tabi bunlar da çocuktan çocuğa değişir eğer durumu olmayan bir ailenin çocuğuysa, bir gofrete mutlu olabilir ama durumu iyi olan bir ailenin çocuğuysa pahalı bir tabletle bile en fazla iki hafta mutlu olacaktır. Neyse, bir çocuğu basit şeylerle mutlu edebilirsiniz, bir yetişkinde aynı mutluluğu yaratmak için ne gerekir? Yeni bir araba, daha iyi bir iş, güzel bir ilişki, veya pahalı bir tatil. Çocuk ve yetişkin ikisininde yaşadığı mutluluk aynıdır, aynı duygu ama bunu sağlamak için ne kadar farklı şeyler gerekti. Bu durum tamamen mevcut duruma bağlı olarak değişkenlik gösterir.

Daha değişik örneklerle devam edelim; 

- Bir adam düşünün, sağlığı kötü durumda felç geçirmiş ve yürüyemiyor zar zor konuşuyor. Bu adamı  ne mutlu eder? Çoğu kişinin sahip olduğu ama kimsenin bundan mutluluk duymadığı bir şey, normal olmak, yürümek, konuşmak, koşmak, zıplamak, rahat nefes almak, rahat yemek yemek. 

- Afrikada yaşayan yoksul bir aileyi ne mutlu eder? Yaşadıkları teneke evden biraz daha iyi basit bir ev, sıcak bir yemek, biraz su, kısacası temel insani ihtiyaçların rahat karşılanması.

- Beni ne mutlu ederdi? Yeni bir arabam olsa mutlu olurdum herhalde.

- Bir sokak hayvanını ne mutlu ederdi? Bir kap su, bir kap mama ve sığınabileceği bir köşe, sıcak bir yer.

- Ünlü bir şarkıcıyı ne mutlu ederdi? Özel uçak yada müzik listelerinde bir numaraya yerleşmek olabilir. 

- Peki seni ne mutlu ederdi?...

Gördüğünüz gibi canlılar yoksun oldukları şeylere değer verir onları ancak yoksun oldukları şeyler mutlu edebilir. Hiç düşünmeyiz elimizdekiler bizi ne kadar mutlu etmişti diye, hiç düşünmeyiz sahip olduklarımız kaç kişinin hayalini süslüyor diye. Ama insanın doğası böyle. 

Mutsuz olduğunuz, birşeye üzüldüğünüz zaman oturun ve bir süre derin nefes alıp verin sakinleşmeye çalışın. Sonra bir düşünün üzüldüğünüz, sizin mutsuz olmanıza neden olan şey gerçekten önemli mi? Kaç kişi sizin üzüldüğünüz şey ile iç içe yaşıyor olabilir? Yada kaç kişi sizin elde edemediğiniz o şeyin varlığından bile bi haber yaşıyor? Kaç kişinin daha büyük sorunları var? Bunları bir düşünün, yanlış anlamayın sizin sorununuzu küçük görmek için bunları yazmıyorum, tabiki her insanın derdi kendine göre önemli ve büyük, sonuçta her insan çok farklı şartlarda hayat sürüyor ama hayat üzülmeye değmeyecek kadar kısa. 

İnsanız zaman zaman çok saçma şeylere üzüleceğiz, üzülüyoruz da. Geçmişime bakınca ne kadar aptalca şeylere üzülmüşüm, kafaya takmışım diyorum, kendime kızıyorum. Bu bile aptalca aslında geçmişteki hatalara bakıp üzülmek de saçma, neyse paradoksa girmeden konudan çıkalım en iyisi. Kısacası öğrenmemiz gereken birşey var, o da sahip olduklarımızın kıymetini bilmek.

Dopamin Etkisini Lehine Çevirmek

Dopamin etkisini en iyi kullanan firmalar sosyal medyalardır. Ekranı her kaydırdığınızda karşınıza yeni birşeyler çıkar. Üstelik yapay zeka sizin ilginizi çekebilecek içerikleri özenle seçtiği için her çıkan yeni içerik sizi heyecanlandırır ve dopamin salgılatır. Farkında olmasanız bile yüzünüzde istemsiz bir tebessüm oluşur. Bu yüzden sosyal medya kullanmak sizin daha kolay mutsuz olmanıza neden olur. Çünkü orada çok kolay dopamin salgılamanız bir süre sonra gerçek hayatta dopamin etkinizi azaltır ve mutlu olmanızı zorlaştırır. 

Peki nasıl lehimize çevirebiliriz? Aslında basit; Bir tür dopamin rejimi ile dopamin etkimizi arttırıp mutluluk sağlamak mümkün. Sosyal medya hesaplarınıza 3-5 gün girmeyin mesela,  sonra hep alışık olduğunuz şeylere bir süre ara verin, mesela arabanızı bir hafta kullanmayın toplu taşıma kullanın, veya bilgisayarınızı 1 hafta saklayın bakalım ne kadar özleyeceksiniz, ama en etkilisi interneti tamamen kapatmak olur herhalde 1 haftalığına tüm internet bağlantınızı kesin mesela. Bunun gibi küçük mahrumiyetlerle dopamin etkinizi arttırabilirsiniz.

Yorum Gönder

1 Yorumlar